Geçtiğimiz günlerde bir iş ilanı yayınladık. Bir hafta içerisinde oldukça yoğun ilgi gören ilanımıza başvuran tüm adaylar beklentilerimize uygun özellikleri taşıyordu. Bilen bilir, her ikisi aynı ilanda pek sık rastlanmaz. Heyecanla mülakatlar başladı, görüştüğümüz tüm genç meslektaşlarımızla tanışmaktan memnuniyet ve gurur duydum.

Biz, kurumsal ihtiyaçlarımıza göre içlerinden biriyle yolumuza devam edecek olsak da diğer genç yeteneklerimizi desteklemek adına birkaç şey paylaşabiliriz.

Öncelikle ilk paragrafın başına gitmeli ve ilanımızdaki pozisyonu açıklamalıyız. Yönetim ve İnsan Kaynakları alanında gerçekleştirdiğimiz projelerde katma değer sağlayacak Endüstri ve Örgüt Psikoloğu arıyoruz.

Değerli yöneticiler ve İnsan Kaynakları Profesyonelleri, bir Endüstri ve Örgüt Psikoloğunun kurumunuza nasıl katma değer sağlayabileceğini biliyor musunuz?

Tam liste uzun olsa da işte birkaçı;

• Sosyal Bilimler temelindeki lisans eğitimi ile algı, duygu, düşünce, tutum, davranışların neden ve sonuçlarını açıklayabilir; çalışanların motivasyon ve performansını artırmasına yardımcı olur,
• Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemlerine hakimdir; farklı araçlar ve doğru tekniklerle bireysel ve organizasyonel gelişimin önündeki engelleri tespit eder, 
• Kurumsal olgunluğa en uygun değişim/dönüşüm stratejilerini hazırlar; uçtan uca tüm insan kaynakları faaliyetlerinin etkinliğini artırır,
• İletişim, kültür, kişilik, gelişim, öz farkındalık vb. konular hakkında bilgi ve becerilerini kullanarak birey, grup ve organizasyona özel ihtiyaçlara danışmanlık yaparak kurum içinde olumlu bir iklimin yeşermesini destekler.

Görüşmelere ve bu yazının amacına geri dönelim.

Yukarıda birkaçından bahsettiğimiz faydalara rağmen adaylar ne diyor? “Neredeyse ilk kez Endüstri ve Örgüt Psikoloğu ilanı ile karşılaştım, çok heyecanlandım.”, “İnsan Kaynakları alanında çok daha etkin olabiliriz ancak kurumların potansiyelimizi görmesi gerekiyor”, “İnsan Kaynakları başvurularıma yanıt alamıyorum, sırf bu yüzden bambaşka bir işte çalışmaya başladım.”

Mesleğimin ilk yıllarından itibaren konuya sadece “iş” olarak bakmamayı, çalışma hayatının herkes için hem organizasyonel başarı hem iş tatmini sağlayacak unsurlarla donatılabileceğini paylaşmaktan yılmadım. Bu azmin gerek eğitimimiz gerek bizleri bu alana yönlendiren kişisel özelliklerimiz sayesinde tüm meslektaşlarımızla paylaştığımız ortak bir değer olduğuna inanıyorum.

Siz değerli yöneticileri ise, İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim/Dönüşüm ekiplerinde daha fazla Endüstri ve Örgüt Psikologlarına yer vermeye davet ediyorum.

Her genç meslektaşımın yolunun açık olmasını dilerim.

Uzm. Psk. Büşra Çakıcı