Eğer eylemlerimiz ile ona anlam verdiğimiz değerlerimiz ve prensiplerimiz bir uyum ve destekleyici bir unsur olarak hareket eder ise daha keyifli, tutku dolu, daha başarılı ve kendimiz ile bütünleşmiş bir hayat yaşayabiliriz.
İnsan gücünün sınırlarını zorlayan ve bir güç gösterisi haline dönüşmüş olan Olimpiyatların mottosu; “Citius”, “Altius”, “Fortius”, olarak anılmaktadır. “Daha Hızlı”, “Daha Yüksek”, “Daha Güçlü”. Antik Yunan döneminde başlayan Olimpiyat Oyunları’nın mottosu aslında modern zamanların temel motivasyonunu yansıtmaktadır; daha fazla performans. Bununla beraber son yıllarda yaşanan teknolojik ve toplumsal değişimlerin yarattığı zorluklara baktığımızda;
- Dijital çözümlerin sunduğu imkanların, bireyselliği teşvik eden modern dünyada insanları daha da yalnızlığa iterken bir gruba ait olma ihtiyacının daha da artması
- Ortalama sağlıklı insan ömrü artarken farklı jenerasyonların aynı grup/toplum/organizasyon içerisinde uyumlu yaşama gerekliliğinin artması
- Rekabet, belirsizlik, yapay gerçeklikle başa çıkmak için mücadele kabiliyetini yüksek tutma gayreti artarken sağlıklı yaşam, doğaya dönüş, iş yaşam dengesi arayışlarının da artması
gibi konuların ön plana çıktığını görüyoruz. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için sadece performans odaklı bakışın yetmediği görülmektedir. Bundan dolayı farklı bakış açısı ve yöntemlerin ihtiyacını duymaktayız. Burada paylaşacağımız konular ağırlıklı olarak organizasyonların yönetimi konusunda olsa da aynı zamanda bireysel hayatlarımıza da yardımcı olacak farklı bir bakış açısı sunmaktadır.