Borsa mı, Coin mi? Eğitim mi, İş mi?

Bu konuyu yazmadan önce çok düşündüm, gözlem yaptım. Ama en sonunda yazmaya değer veri biriktirdiğime kanaat getirdim, düşüncelerimi paylaşmak istedim...

Son zamanlarda kurumsal eğitim seanslarımda dikkatimi çeken bir konu var: Bazı katılımcılar tanışma kısmında "iş dışındaki ilgi alanlarından" bahsederken borsa, bitcoin (ve türevleri) ile yakından ilgilendiğini ifade ediyor. Eskiden sadece finans alanında uzmanlaşmış katılımcılarımdan bu konuyu duyarken; bugün hangi bölümden çalışırsa çalışsın, hangi uzmanlık alanında olursa olsun pek çok insan bunu aktarıyor.

Türkiye gibi ekonomik dalgalanmaların yoğun yaşandığı bir ülkede kişisel yatırımlarını takip etmek, geliştirmeye çalışmak elbette anlaşılabilir ve saygı duyulması gereken bir durum. Hatta kendimi bu konuyla ilgili ataletim nedeniyle sıklıkla eleştirdiğimi de söylemem lazım. Finansal mevzulardaki duyarlılığın farkındayım ve haddimi aşmak istemem. 

Öte yandan, bahsettiğim profildeki katılımcıların neredeyse tamamının bir gözü, bir kulağı eğitimde iken (ki ne kadar mümkün olacaksa); odağının diğer yarısı telefon, tablet ya da bilgisayarda. Bir eğitmen refleksi ile salonda gezerken, kesintisiz bir biçimde borsa, coin vs. takibi yapıldığını da görüyorum.

Bir eğitmen, gelişim uzmanı olarak o dakikalarda katılımcılara dokunamıyor, onlara bir şeyler aktaramıyor olmayı iç motivasyon anlamında yönetebilsem de; fayda sağlayamamanın beni üzdüğünü söyleyebilirim. 

Şunu dediğinizi duyar gibiyim:

"Belki de sen sıkıcı bir eğitmensin, sıkıcı bir konu aktarımın var ve eğitimden sıkılmış olabilirler."

Doğru, bu da bir ihtimal tabii ki. Bu mesleğin profesyoneli olarak onu da ihtimaller arasında tutuyor, sürekli olarak geliştirmeye odaklanıyorum. Ayrıca odaklanma sürelerinin artık 10 dakikaların da altına düştüğü bir dünyada yaşıyoruz. Herkesin her an konuda, odakta kalmasını bekleyen bir naiflikten değilim.

Ancak yukarıda da anlattığım gibi bu gözlemim tek vakaya yaslanıyor değil. Onlarca, hatta yüzlerce örnekle sabit bir olgu haline gelmiş ve zamana yayılmış deneyimlerime dayanıyor. Hatta diğer katılımcıların en çok odaklandıkları, en verimli geçen dakikalarda, grup çalışmalarında, oyunlaştırma anlarında bile borsa, coin takibi yapanlar için durum değişmiyor.

Esas dert edindiğim de ne biliyor musunuz?

Anlık takip gerektiren yatırım araçlarıyla bu kadar iç içe olanların -hangi kademede çalışan ya da yönetici olurlarsa olsunlar- sadece o gün aktarılan konulara değil; kurumlarında icra ettikleri işlerine de tam odaklanmakta zorlandıklarını tahmin ediyorum.

Ortalama 1 ya da 1,5 dakika arayla ekranı aşağı çekerek tazeleyen bir profilin muhtemelen o esnada zihnini odaklamaya çalıştığı konu da "silbaştan" oluyor. Sanıyorum bu durum ürettikleri işin de kalitesine yansıyor... Odaklanma-yeniden odaklanma ile ilgili yüzlerce kıymetli çalışma da zaten bunu destekler nitelikte.

Dikkat çekici bir diğer konu ise şu...

İster bireysel koçluk, mentörlük gibi alanlarda bir araya geleyim, ister eğitim ya da takım koçlukları gibi grup halindeki buluşmalarımız olsun; bir araya geldiğim katılımcıların neredeyse tamamı çok yoğun olduklarını dile getiriyor. Özellikle iş dünyasında yoğunluk ve zaman baskısı altında çalışmak, hemen herkesin yaşadığı bir gerçek haline dönüştü.

Bu yakınmayı haklı buluyorum.  Ancak, "işleri yetiştirememe" durumunun bir kısmı, acaba odak kayıplarıyla ilgili olabilir mi? Ve bu odak kaybının sebeplerinden birisi de (bahsettiğim profil için) yatırım araçlarına dair anlık verileri kaçırmama kaygısı olabilir mi?

Borsa gibi anlık ve sürekli değişen bilgileri takip etmek, zihinsel anlamda büyük bir yük getiriyor. Zihnin bir bölümü sürekli yatırım araçlarının dinamik seyrine odaklanmışken, iş süreçlerine tam konsantre olamamak doğal bir sonuç olabilir.

Gün boyunca işlerine tam anlamıyla odaklanamayan bireylerin; bu sebepten dolayı işleri yetiştirememe sorunu yaşamaları olası bir senaryo bence... Bu durumu yönetemedikçe iş kalitesinde düşüş ve uzun vadede tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya kalmamız bile maalesef mümkün. 

Bana göre odağımızı nereye verdiğimiz, işimizin kalitesini belirler. Yatırım yapmanın önemi büyük olsa da; iş hayatında odaklanmamız gereken anlarda dikkat dağıtıcı unsurların etkisini ve maliyetlerini hepimizin yeniden düşünmesi gerektiğine inanıyorum.

Sevgiler...

Daha Fazla Daha Az