Eğitimimizin mola saatinde bir üretim tesisinin kantininde dinlenirken, çayını yudumlayan bir vardiya formenine gözlerim takıldı. Sessizdi. Yorgundu. Kafasının içerisinde hala bir vardiya dönüyordu, belliydi.
"Makine neden durdu? Ekip arkadaşı neden habersiz devamsızdı? Yeni ekip arkadaşı aynı hatayı belki de üçüncü kez neden yaptı? Bunların hesabını nasıl verecekti?"
Elbette tüm bunlar, benim o yorgun gözlerden yaptığım çıkarımlar; ancak o an düşündüm: "Acaba bu insanların yükünü yeterince anlıyor muyuz?"
Hadi gelin bugün bir adım geri çekilip, fabrikaların, sahaların, atölyelerin zaman zaman görünmeyen ancak sistemi ayakta tutan kahramanlarına yakından bakalım: İlk ve orta kademe liderlerimize…
Yeni Kuşak, Yeni Beklentiler
Türkiye sanayisi, üretim gücünü büyük ölçüde tecrübeli saha çalışanlarına borçlu. Ancak elbette bilgi birikimi ve ustalık, kendiliğinden aktarılmıyor. Bu aktarımın adı eskiden usta-çırak ilişkisiydi. Geçmişte bu ilişki; sabır, gözlem, birlikte geçirilen zaman ve hatta bazen sertlik içeriyordu. Bugün ise yeni kuşak, bu ilişkiyi farklı bir dilden anlamaya çalışıyor.
Ve maalesef, çoğu zaman karşılıklı bir hayal kırıklığı doğuyor. Z kuşağı, sahadayken, sadece iş değil; anlam da arıyor. İşte bu noktada, ilk ve orta kademe liderlik sadece işi değil, ilişkiyi de yönetmek zoruna kalıyor. Bir şefin ses tonu, bir mühendisin yaklaşımı, bir vardiya amirinin sabrı…
Eleman Bulamıyoruz Ama Yetiştirmiyoruz da
Bugün, birçok şirket ve sektörde ortak bir şikâyet var: ‘’Eleman bulamıyoruz.’’
CV değerlendirmek, işe almak işin kolay kısmı iken; aslında zor olan, o kişiye işi öğretmek, sahada tutmak, hata yapmasına alan tanımak. Bunu yine yapması gerekenler ilk ve orta kademe liderlerimiz. Aslında verimliliğimizin geleceği, onların bugün gösterdiği sabır ve rehberlikte gizleniyor.
Baskı Arttıkça Sessizleşen Bir Katman
Üretim baskısı, hedef stresi, personel açığı, maliyet kısıtları…
İlk ve orta kademe liderlerimiz, zaman zaman doğru bir destek sistemi bulamazken, üst yönetim ve şirket stratejilerini anlamaya, alt ekiplerin duygularını yönetmeye çalışıyor.
Kimi zaman ‘‘neden hala sonuç gelmedi?’’ diye sorgulanırken; şu soru unutulmaya yüz tutuyor: ‘’Sen bu süreçte nasıl ayakta kaldın?’’
Verimlilik, Sadece Makineyle Üretilmez
Bugün en önemli gündemimiz, doğal olarak; verimlilik. Üretimi nasıl artırırız, maliyetleri nasıl düşürürüz, hataları nasıl sıfırlarız…
Ama gerçek şu;
Verimlilik; sadece makine parkurunu yenilemek ile gelmiyor. Verimlilik; bir çalışanın işine keyifle gelmesi, tecrübelinin bilgisini yenilere aktarması, bir mühendisin, formenin, vardiya amirinin her vardiyayı sahiplenmesi ile geliyor. Ve bu bağları kuranlar, çoğu zaman unuttuğumuz o ilk ve orta kademe insanlar.
Psikolojik Güvenlik Olmadan Üretim Kalmaz
Bir çalışanın, hatasını rahatça söyleyemediği bir yerde kalite gelişmez, fikrini çekinmeden sunamadığı bir yerde verimlilik artmaz. Psikolojik güvenlik; artık bir lüks değil, kalitenin de ön şartıdır. Ve bu ortamı, şirket kültürü ile birlikte inşa edenler yine ilk ve orta kademe liderlerimiz…
Liderlik Gelişimi: Lüks Değil, Stratejik Yatırım
Dijitalleşme, yalın üretim, verimlilik projeleri… Bunların hiçbiri liderlik boşluğunda istenen etkiyi yaratmaz.
İlk ve orta kademe liderlerimiz; yalnızca ‘operasyonel yük’ taşıyan değil, ‘organizasyon kültürünü şekillendiren ana aktörler’ olarak görülmelidir. Bu anlamda kurumlarımız; rol tanımı niteliğini arttırarak, liderlik yetkinliklerini geliştirmeli ve sistematik fırsatlar sunmayı unutmamalıdır.
Sonuç Olarak: Geleceğin Sanayisi, Bugünün Liderlik Biçimiyle Şekillenecek
Sanayimiz bu süreçte, belirsizliklerle dolu bir yolda ilerliyor. Bu yolculukta bizi güçlü kılacak olan, sadece maliyet avantajı ya da teknolojik yatırım değil; insana yatırım olacak.
Sanayimizin sürdürülebilirliği; usta-çırak ilişkisinin modernleşmesine ve bu ilişkilerin güven, açıklık ve anlayışla yeniden kurulmasına bağlı. Bir vardiya formeninin yüzündeki yorgunluk, bazen bir şirketteki sessiz çığlıkları ve gelişim ihtiyaçlarını anlatır.
Geleceğin verimliliği, bugünün görülmeyen liderlerine de bağlı…
Daha Fazla Daha Az