Provokatif bir başlık oldu farkındayım. İnancım bu. Müsaade edin, açıklayayım.
Gerçek bir patronun -yani işini önemseyen ve hayatının önemli bir yerine koyan- gerçek bir CEO'dan tek başına bir birey olarak en az iki kat daha fazla iş başaracağına inanıyorum. Yalnızca inanmıyorum; gözlemlerim ve deneyimlerim bana bunu söylüyor.
Beni bu sonuca götüren nedenleri şöyle sıralayabilirim... Sahiplik duygusu en önemli neden bence. Bununla beraber işin içinde doğma, iş ile vazgeçilemeyen bir ilişki içinde olma diğer kuvvetli etkenler.
Bununla beraber patronun da şirketini ancak bir yere kadar taşıyabileceğini, asla gerçek bir CEO'dan daha iyi bir profesyonel yönetim ekibi oluşturamayacağını düşünüyorum. Çünkü bir patron ne kadar istese de bir CEO kadar profesyonel yöneticilere yaklaşamaz, onları kendi yanında rahat ettiremez. O yüzden provokatif bir girişle başladığım yazımın yarısında bir başka provokatif bir söz ile devam etmek isterim.
Gerçek bir İcra Kurulu en az üç patron eder!
Çünkü, etkin bir icra kurulunda; farklı uzmanlık alanlarına odaklanmış deneyimli yöneticiler, farklı görüşlerin tartışıldığı ve bir sentez sonucu ortaya çıkan kararlar, ekiplerine yakın, onları anlayan ve motive eden bir yönetim yaklaşımı belki de en önemlisi kendi yedeğini yetiştiren bir yetenek yönetimi süreci var olur.
Tüm bunları yapmaya bir patronun ne zamanı ne enerjisi ne bilgisi ne de doğal misyonunun yetme şansı yoktur. Bu yüzden büyüyen gelişen organizasyonlar devamlılıkları açısından yetkin ve motive bir üst yönetim ekibine ihtiyaç duyarlar.
Başaranlar yoluna devam ederler, başaramayanlar patronunun kendi ekseninde kapalı bir çevrim içine girerler.
Daha Fazla Daha Az