İş yaşamında yoğun çalışan birçok insan için tatile çıkmak kabus gibi birşey haline geldi. Bu durumu tetikleyen iki ana unsur olduğu kanısındayım.
Unsurlardan ilki, ‘tatilde yapılacaklar listemiz’in içeriği ile ilgili.
Yoğun iş temposundan dolayı birçoğumuz yıl içersinde yapamadığımız, ertelediğimiz, ihmal ettiğimiz herşeyi bu kadar kısa bir zaman diliminin içersine sıkıştırmaya çalışıyoruz. Bu listede yer alan maddelere aslında birçoğumuz için hiçte yabancı değiliz: Evdeki tadilatlar, aile büyüklerini ziyaretler ve onların şahsi sorunlarının takibi, çoçuğumuz ve eşimizin kendilerine vakit ayırma talepleri ve en önemlisi kendimizin yapmaktan hoşlandığı şeylere duyduğu özlem.
Liste uzaktıkça uzayabilir. Bununla birlikte bu listede yer alan tüm unsurlar, tatil dönemi yaklaşmaya başladıkça bir anda kış uykusundan uyanırlar ve listede ön sıraları kapmak için birbirleri ile kıyasıya yarış içine girerler.
Tatil döneminde herşeyi yapmaya çalışmak belki de hiçbir şey yapamamıza yol açacaktır. Bu yüzden tatil öncesinde ilk yapılması gereken şey ‘yapılacaklar listesi’ üzerinde gidip, doğru önceliklendirme yapmaktır. Önceliklendirme sırasında kendi hobi ve ilgi alanlarımızı sıralamanın ilk satırlarına koymamız, bizi bir nebze olsun rahatlatacaktır.
Ancak unutulmamalıdır ki, tatilimiz iki hafta bilemediniz üç haftadır. Bir yıl boyunca biriktirilen tüm bu istekleri tatil döneminde gerçekleştirmek imkansızdır. Dolayısıyla tatilde yapmaktan hoşlandığımız şeyleri keşfetmemiz ve bunları yıl içine yaymamız bizi çok daha rahatlatacaktır.
Tatilde yapılacaklar listesinde hareketlenme artarken, işteki yoğunluğun pek yerine durduğunu söylemek mümkün değildir. Ne zaman tatil dönemi yaklaşsa aniden iş yoğunluğu artmaya başlar ve neredeyse bu yoğunluk son mesai gününün son dakikalarına kadar sürer. Bu yüzden de tatil hazırlıkları son ana sıkışır.
Tatil hazırlıkları yoğun iş temposunda çalışanlar için hiçte kolay gerçekleştirilen faaliyetler değillerdir. Eğer hazırlık dönemi iyi atlatılamazsa tatilinizin oldukça zevksiz, anlamsız geçme olasılığı ile karşı karşıya kalırsınız.
Tatil hazırlıkları içersinde en kritik nokta tatil yerinin seçimidir. Benim gibi, yazlık evlere ve tatil köylerine gittikten iki gün sonra sıkılanlara tavsiyem, yurtiçi veya yurtdışı kültür gezilerine katılmalarıdır. Özellikle işten çok bunaldığınız dönemlerde kafanızı ‘sıfırlamak’ için, daha önce hiç ziyaret etmediğiniz yerlere gitmeniz ve rehberlik hizmeti dahi almadan gezmeniz size ‘ilaç gibi’ gelecektir. Bir elinizde harita diğer elinizde fotoğraf makinanızla yabancı diyarlarları keşfetmek, sizi tümüyle içinde bulunduğunuz yoğunluktan koparacaktır.
Tatil öncesi hazırlık döneminde bir diğer karar verilmesi gereken nokta, yanınıza dizüstü bilgisayarınızı alıp almayacağınızdır. Ben şahsen, ne durumda olursa olsun, dizüstü bilgisayar ile tatile çıkılmaması gerektiğine inananlardanım.Tatile çıkmadan önce işlerinizi iyi bir şekilde delege ettiyseniz, ciddi bir sorun çıkmadıkça, ofisten sizi arama ihtiyacı çok az hissedilmelidir.
Bu aşamada e-posta trafiği konusuna değinmeden geçemeyeceğim. Tatil süresi boyunca e-postalara çok fazla takılmama görüşünü savunmakla beraber, zorunlu kalındığı takdirde, yalnızca akşam saatlerinde maillerin gözden geçirilip acil olanlarına yanıt verilmesinin daha yararlı olduğu kanısındayım. Burada dikkati edilmesi gereken husus, çalışma arkadaşlarının kendilerine delege edilen işlere sizi çekme eğilimlerinizden kendinizi korumanızdır.
Tatil hazırlıkları arasındaki önemli konulardan bir diğeri de tatilde okunacak kitapların seçimidir. Tatildeki ruh durumunuza bağlı olarak farklı tarzlarda, okuma alternatiflerini yanınızda götürmenizde büyük yarar bulunmaktadır. Okunacak kitapları işle ilgili ve işdışı olarak iki ayrı kategoride ele aldığımızda, iş ile ilgili olanlara daha dikkat göstermemiz gerekir. Doğrudan işle ilgili olan operasyonel konulara yönelik rapor vb. dokümanları götürmektense, kişisel gelişimle ilgili kitapları tercih etmek, işte yaşanan sorunlara çözüm yolları gösteren, bu konuda umut aşılayan kitaplara yönelmek zihinsel dinlenmeye daha fazla katkı sağlayacaktır.
İş dışı okuma alternatiflerine gelince ise burada inanılmaz bir seçim bolluğu ile karşılaşırız. Ancak bu seçimi tatile çıkacağımız son gece bir alış veriş merkezindeki arama çabasına bırakamayız. Eğer yıl içersinde çıkan kitapları takip etmemişsek ve kitaplardan bazılarını alıp kitaplığımızın bir tarafına ayırmamışsak, işimiz zor demektir. Kitap seçiminde araştırma, roman, biyografi, gezi vb. Tarzlardan hoşlandığımız birkaç alternatifi yanımızda götürmemiz, ruh halimize göre doğru tercih yapmamızı kolaylaştıracaktır.
Özetle, tatile çıkmak güzeldir ancak en az işimiz kadar ciddi bir konudur. Özellikle de yoğun çalışan insanlar için. Herkese iyi tatiller!
Daha Fazla Daha Az